Lolly Bag

Şeker komasından öleceğiz!

Lolly aşağı, lolly yukarı, bu ülke ‘lolly’yle dönüyor yeminle.

Şöyle ki, çocukların doğum günlerinde, o şeker yumağı renkli pastalardan yendiği gibi eve giderken bir de her bir çocuğa ‘lolly bag’ hazırlanıyor. Yirmi çocuk gelecekse, yirmi tane ufak poşetçik hazırlıyorsun. İçine bilumum aptal plastik oyuncak, şeker, jelibon, sakız, topitop, çikolata doldurup doldurup yolluyorlar çocukları eve.

Mavi’yi artık nasıl eğittiysem (!) ilk doğum günü ziyaretinden döndükten sonra poşeti açıp işine yarayacak bir iki plastik oyuncağı çıkardı ve ‘gerisini çöpe döküyoruz di mi anne’ diyip gidip tüm şekerleri çöpe boca etti. Afferin lan dedim içimden gözlerim yaşararak.

Neyse, kendi doğum günü vakti geldiğinde, dedim ki lolly bag’e bi tane mandalinayla bi de muz koyup yollayalım çocukları, içine de not koyayım, sağlıklı yaşam iyidir gibisinden. Sonra dedim napıyosun, sana mı düştü Avustralya halkını eğitmek, müslüman mahallesinde salyangoz dağıtmaya benzeyecek bu iş. Bastım ben de şekeri geçtim, ne yapayım? Asimilasyon bu olsa gerek :)

Öyle şekere boğulmak için doğum günlerine gitmeye de gerek yok. Evde kutlamayan çocuklar okula kocaman bi torba şeker çikolatayla gelip sınıfta dağıtıyorlar, her hafta da illa bir ikisi doğmuş oluyor. Diyelim ki festival ya da şenliğe gittin, ya da bir okul etkinliğine, taneyle değil, avuçla değil, abartmıyorum, torbayla alıyorlar şekeri yaa! Yılbaşı oluyor şeker, Noel oluyor şeker, bayram seyran, Easter (Paskalya) zaten sırf tavşan kulaklı çantalara yumurta şeklinde adi çikolata toplama üzerine kurulu. Tamam bizde de adı üzerinde ‘Şeker Bayramı’ var, ama bunun revanisi var, baklavası var, un helvası, künefesi,  keşkülü, aşuresi fıstıklı sarması, kestane şekeri, ayva tatlısı, kabak tatlısı, kadayıfı, lokması, tulumba tatlısı, güllacı, badem ezmesi, var da var, say say bitmez (ohh bi de canım çekti ki :). Tabi adamlarda bunlar olmayınca, yükleniyorlar jelibona!

Geçen aşı yaptırmak için doktora gittik. Doktor dedi ki Mavi’ye, aferin çok uslu durdun, acıdı mı, az dedi bizmkisi, tamam dedi, o zaman bunu hak ettin, çekmeceden bir kavanoz dolusu jelibon çıkardı. Yok istemem dedi Mavi. Ama bunlar aşı şekeri dedi kadın, bana da baktı, annen izin veriyor değil mi dedi kafasını sallayarak. Doktor ya bu, doktor! Yapmayın, etmeyin. Millet de zannediyor ki bu tip ülkelerde insan ömrü uzun, çok iyi besleniyorlar herhalde diye, yok canım, alakası yok!