Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

UÇAK YOLCULUKLARINDAKİ PENCERE KENARI DURUMLARI

Tek başına çıkılan uçak seyahatlerinde pencere kenarıysan vay haline. Gerek yemeği alman ve gerekse artıkları hostese geri uzatman hem senin hem yanındakiler için tam bir işkence. Bi kere burada en kritik nokta hostesle göz göze gelme esnası. Bu bir ya da iki saniye sürer ve eğer aç kalmak ya da tüm gece önündeki açık tepside yemek atıklarınla oturmak istemiyorsan bu iki saniyeyi kaçırmaman gerekir. Her hostesin servis sırası farklıdır. O, ortaya çıktığı andan itibaren tüm tuvalet ziyaret sistemini alt üst eden ve milleti koridorda zıplayarak beklemeye mahkum kılan kazulet yemek arabasının bi ucunda, bi de başında birer hostes bulunur. Onlar hangi sırayla sana hizmet edeceğini bilir ama sen asla bilemezsin, o nedenle de o koca metal dikdörtgen prizma yemek arabası sana doğru yaklaştıkça sen de dikkat kesilirsin; acaba ben hangi hostesin servis alanındayım diye. Ne elindeki kitabı okuyabilir, ne de önündeki filme odaklanabilirsin, o kısacık hostesle göz göze gelme anını kaçırdın

İKİNCİ ÇOCUK MESELESİ

Resim
İkinci çocuk birinci kadar düşünülmemiştir hiç. Birincinin tadı damakta kalmış, bir ikincisine heves edilmekte ama bünyeye fazla gelebileceği için de işi tadında bırakmakta karar kılınmıştır :) İkinci, üçüncü, hatta dördüncü çocuk neden doğurulur? Tek çocuklu annelere gelsin bu yazı. Mavi’nin yuvasında hayranlık ve kıskançlık arası karışık bir duyguyla gözlemleyip ancak anlamadığım, anlamlandıramadığım bir anne tipolojisi var: 3 yaşındaki çocuğunu yuvaya getirirken bir tane de 2 yaşlarda elinden tuttuğu, ekstra bir tane de daha yürüyemediğinden yan tarafındaki bel boşluğuna oturtup bu şekilde taşıdığı çocuğuyla beraber gelen anneler. Yuvada 25 anne varsa abartmıyorum 10 tanesi bu şekilde. Diğer bir 10 tanesi de 2 çocuklu, geriye kalanlar da benim gibi tek çocuklu. Zaten Melbourne sosyal ağ gruplarının içinde ‘Onlies’ adlı tek çocuklu ebeveynler grubu var, ‘Lonelies’ der gibi. Geçen Türkiye’de bi arkadaşım anlattı, 3 yaşındaki kızını oyun grubuna götürmü

Les Miserables

Resim
Oyun: Les Miserables Türü: Müzikal Tarih: 30 Temmuz 2014 Nerden başlasam, nasıl anlatsam? Titizlikle seçilmiş oyuncu kadrosuyla mı, muhteşem sahne efektleriyle mi, şahane ışık sistemiyle mi, tüyler ürpertici korosuyla mı, bilemedim. En iyisi bilet alım süreciyle başlayayım. Sanırım uzun bir hikaye olacak... Müzikal dünyada 60 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiş. Yıllardır dünyanın her bir yerinde oynuyor. Bu sene de 5 ay boyunca Melbourne’e geldi. Tabi ki bu fırsatı kaçırmak istemedim, açtım ticketek  sitesini –buraların biletixi- biletler 60 dolardan 150’ye kadar çıkıyor. Bir de Melbourne’lüler öyle kuru kuruya oyun sevmiyorlar. Çeşitli paketler mevcut. Misal 380 dolara satılan pakette 2 bilet, 2 kadeh şampanya, 2 dondurma, 2 kutu çikolata, 2 şişe su ve 1 program kitapçığı var, salona özel kapıdan girmek de imkanlar dahilinde. Ben tek gideceğim için paket işine girmeyeyim dedim J Burada sinemada filmini izlerken şarabını içip yemek yemek de p